AB Komisyonu, gıda ve yemlerde yapılan kontroller sırasında tespit edilen gıda güvenliği risklerini, Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalı üzerinden herkesin erişimine açık olacak şekilde bildiriyor. Alarm ve Dayanışma Ağı (ACN) bildirimlerin de dahil olduğu senelik raporlar yayınlanıyor. 2022 yılına ait rapor henüz yayınlanmadı ancak portal üzerinden yapılan bildirimlere göre Türkiye kaynaklı tarım zehiri bildirimlerinin sayısı 311’i pestisit olmak üzere toplam 518.
Türkiye kaynaklı bildirimlerin sayısının 2022 yılında 2021’e göre azaldığı görülse de bu azalma umut vadetmekten çok uzakta. 2018’de 113, 2019’da 98, 2020’de 194 parti üründe limitlerin üzerinde tarım zehiri bildirimi yapılırken bu rakam 2021’de 613’e, 2022’de ise 518’e kadar yükseliyor.
2022’de pestisit bildirimi yapılan meyve ve sebzeler arasında en çok biber, limon, greyfurt, mandalina, portakal olmak üzere üzüm, asma yaprağı, patlıcan, kabak, domates, karpuz ve armut bulunuyor.
Son 2 yılda yapılan bildirimlerin yarısından fazlası pestisitlerden kaynaklanıyor. 2022 yılında bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında Klorpirifos, Acetamiprid, Buprofezin, Prochloraz, Formetanate, İmazalil, Fenbutatin Oxide, Deltamethrin, Taufluvalinate, Flonicamid, Diafenhiuron gibi etken maddeler bulunuyor. 2019’da EFSA Klorpirifos ve Klorpirifos-metil maddesi için olası genotoksik ve nörolojik etkiler sebebi ile güvenli bir maruz kalma seviyesinin belirlenemeyeceği sonucuna varmıştı. Bu, herhangi bir bulgunun potansiyel sağlık riski taşıdığı anlamına gelir. Ülkemizde de 30.09.2021 tarihinde resmi yazıyla Fenbutatin Oxide’in, 31.12.21’de ise Klorpirifos Metil’in kullanımı sonlandırılmıştı. Buna rağmen ihraç edilen ürünlerde bu maddelerin bulunması yasaklı olan pestisitlerin de hâlâ sofralarımıza girebildiğini gösteriyor.
Tarım zehirlerindeki artış rekor seviyede
2021 yılına ait ACN raporu tarım zehiri kullanımının yüksek oranda arttığına dair çarpıcı veriler içeriyor. Rapora göre 2021 yılında en çok bildirilen gıda güvenliği riski pestisitler oldu ve tarihte ilk defa pestisitler 1231 bildirimle en üst seviyeye ulaştı. Bu sayı 2020 ile karşılaştırıldığında %61 daha fazla. 2019 yılının ise 4 katı.
2021 yılında en çok rapor edilen gıdalar, Türkiye menşeli ürünlerden kaynaklanıyor. AB üyesi olmayan ülkeler arasında Türkiye 405’i pestisit olmak üzere toplamda 613 bildirimle ilk sırada. Bunu 272’si pestisit kaynaklı olarak toplam 383 bildirimle Hindistan takip ediyor. Üçüncü sırada risk bildiriminin çoğunluğu gıda ile temas eden malzemelerden kaynaklanan 331 bildirimle Çin yer alıyor. AB üyesi ülkeler arasında ise Polonya 381 bildirim ile birinci, Fransa 256 bildirim ile ikinci, Almanya 210 bildirim ile üçüncü sırada.
Dış pazarda itibar kaybı sürüyor
Rekor seviyelerle tarım zehiri bildirimlerinde birinci sırada gelen Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli yüksek olmasına rağmen ticari itibarı zarar görüyor.
2021 yılına ait raporda, tehlike ve ürün kategorisine göre yapılan değerlendirmede en çok bildirim yapılan 10 konu başlığının 3’ünde Türkiye’nin adı geçiyor. Sebebi 359 parti meyve ve sebzede pestisit, 57 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 39 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde aflatoksin tespit edilmiş olması.
İç pazarda endişe hakim
Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kalıntıları konusunda iç pazarda denetimler yapıyor. Ancak denetim sonuçlarının taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdalarda olduğu gibi şeffaflıkla paylaşılmaması, ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması ve kullanımı sonlandırılan pestisitlere dair bildirimlerin bulunması iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair tüketicilerde endişe yaratıyor.
Bakanlık yetkilileri tarafından Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS) ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor. Ancak bu bilgiler halkın erişimine açık değil. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Zehirsiz Sofralar Platformu son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ilişkin halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.