Cezayir, gıdadan plastiğe 24 ürün kaleminde ithalatın bankacılık kanalıyla yapılmasını yasakladı. Fiilen ithalatın yasaklanması anlamına gelen karar kapsamında, gıda ürünlerinden, “çorba, bulyon, hazır soslar, hardal, ekmek, pizza, makarna, kabuklu ve kabuksuz kuru meyveler, yer fıstığı, meyve suları, su, maden suyu, tatlı, reçel ve marmelatlar, tablet çikolata, tatlandırıcı içeren kızarmış ekmek, waffle ve gofretler, çikolata ve kakao içeren diğer hazır gıda ürünleri ile konserveler” bulunuyor.
“Hiç kimsenin çıkarına değil”
Cezayir’in, küresel ticareti düzenlemeye yönelik Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kararları ile belirlenen kurallara da aykırı olarak aldığı kararı değerlendiren Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, Ekonomi Bakanlığı’nın 28 Temmuz 2017 tarihinde Cezayir’in belli ürünler için ithalat lisansı uygulaması başlattığını duyurduğunu anımsattı.
Cezayir’in bu kapsamda; büyükbaş hayvan etleri, peynir, elma, muz, arpa, sarımsak, mısır, soya küspesi, konsantre yemler ve salçanın da aralarında bulunduğu 21 üründe ithalat lisanlı alma zorunluluğu getirdiğini belirten Menlik, ekmek, su, makarna, çikolata gibi gıda ürünleri de dahil olmak üzere çok sayıda ürünün ithalatının bankacılık kanalıyla yapılmasının yasaklanmasının ise ihracata daha büyük bir darbe anlamına geldiğini söyledi.
Karar kapsamındaki sanayi ve gıda ürünlerinde Türkiye’nin geçen yıl Cezayir’e 231.7 milyon dolarlık ihracat yaptığına vurgu yapan Menlik, şunları kaydetti:
“Günümüz dünyasında ülkeler arasındaki dış ticarette para transferinin bankalar kanalıyla yapılması, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kuralları çerçevesinde, küresel ticareti kolaylaştırıcı bir uygulamadır. Dış ticarette bankacılık kanallarını kapatmak, DTÖ tarafından belirlenen kurallara aykırı olarak tarife dışı bir engel olduğu gibi, ülkelerin kendi mevzuatları doğrultusunda para transferlerini de zora sokacaktır.”
Cezayir’in, 40 milyona yakın nüfusuyla Türkiye gıda ve içecek sanayi ihracatında Kuzey Afrika bölgesinde büyük önem arz eden ülkelerden birisi olduğunu dile getiren TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik, Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin geçen yıl Cezayir’e ihracatının 1 milyar 737 milyon dolar, bu ülkeden ithalatımızın ise 464 milyon dolar olduğunu bildirdi.
Cezayir’e gıda ihracatında geçen yıl 15.3 milyon dolar ile ekmek, pasta, kek, bisküvi ve diğer mamuller, 12.8 milyon dolar ile de çikolata ve kakao ürünlerinin başı çektiğini belirten Menlik, “Buna karşılık geçen yıl Cezayir’den kamış-pancar şekeri ve saf sakkaroz ithalatımız 15.4 milyon dolar oldu. Bunların yanı sıra Cezayir’den küçük miktarlarda da olsa, hurma, incir, ananas, avokado, mango gibi sıcak iklim ürünü meyveleri de ithal ediyoruz. Özellikle ekmek, pasta, kek ile şekerleme sektörü ihracatımız bakımından, alınan bu kararın olumsuz etkileri hissedilecektir” dedi.
Diğer yandan, Cezayir’in dış ticarette bankacılık kanallarını kapatmasının, dünya ölçeğinde de kabul görmeyeceğini ifade eden İlknur Menlik, pazar koşullarında çok uygulanabilir olmayan bu kararın kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Yakın zamanda Rusya ile yaşanan sıkıntıları örnek göstererek, Türkiye gıda ve içecek sanayi olarak ihracat pazarlarını çeşitlendirme uğraşında olduklarını bildiren Menlik, bu konuda ihracat desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizdi.
Menlik, “Son olarak Cezayir’in ithalat için bankacılık kanallarını kapatması kendi menfaatine de değildir. Umuyorum Cezayirli yetkililer bu gerçeğin bir an önce farkına varıp, yanlıştan dönerler” ifadelerini kullandı.