Hattat Traktör, Türkiye’de ve Yurtdışında Daha Etkin Olacak

Türkiye traktör pazarında 2014 yılında yaşanan hareketliliğin 2015 yılına da yansıyacağını ön gören Hattat Tarım, traktör ihracatında ise Avrupa pazarında yaşanması beklenen daralmayı Afrika pazarındaki faaliyetleri ile karşılamayı planlıyor.

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde kurulu, ileri teknolojiye sahip modern üretim tesislerinde yıllık 20.000 adet üretim kapasitesine sahip Hattat Tarım, Hattat markalı traktörlerin tüm modelleri ile Valtra A serisinin üretimini gerçekleştiriyor. Hattat Tarım Genel Müdürü Duyşen Erdoğan sorularımızı yanıtladı ve 2015 yılı ile ilgili değerlendirmelerini bizimle paylaştı.

Satış ve üretim adetleri açısından 2014 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? 2015 yılı planlarınızdan ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
Hattat Traktör olarak 2015 yılında Avrupa pazarında daralma öngörülerine rağmen yeni modeller ve iç piyasanın hareketliliği sayesinde 2014’te 4.000 adet olan üretimini yüzde 50 seviyesinde artırarak 6.000 adete çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca Afrika pazarında da büyük bir atılım yapmayı hedefliyoruz.

Piyasaya sunduğunuz ürünler arasında öne çıkan bir marka ve model var mı?
2015’te Hattat 240, Hattat 266 ve Hattat 285 öne çıkacak. Hattat markası altında yurt içine özel olarak 240, 266 ve 285 klasik serilerini üretiyoruz. Yurt dışı için ise 275 ve 290 klasik serilerimiz var. Modern kaportalı olarak ürettiğimiz traktörlerimizin serilerini ise 3050, 3055, 3065 ve 3080 olarak sayabiliriz. Bu modelleri tüm dünyaya ihraç etmekteyiz. Bu modellerimizin Avrupa Birliği’nden de “tip onayı” ve “homologasyon”u bulunuyor. Dolayısıyla traktörleriniz dünyanın hemen her yerindeki çevre mevzuatına uyumlu olarak üretilmekte diyebiliriz.

Tarım sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda ürün yelpazenize eklemeyi düşündüğünüz yeni bir model olacak mı?
2015 yılında Hattat 200 Serisi, Hattat 300 Serisi ve Hattat 3000 Serisinde yeni modeller olacak.

İthalat-İhracat faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Ürünlerinizin yurtdışı pazarlarda geçen yıl nasıl talep gördü?
2014 yılında özellikle Avrupa satışlarımız çok başarılıydı. 2015’te Avrupa’daki daralmayı Afrika’yla kompanse edeceğiz. 2014 yılında ürettiğimiz traktörlerin yaklaşık yüzde 45’ini ihraç ettik, kalan yüzde 55’lik bölüm ise iç pazara sunuldu. İhracat adedini artırmak istiyoruz. Fakat 2015 yılı için Avrupa pazarında bir daralma öngördüğümüz için bu yıla özel bir gerileme olabileceğini düşünüyoruz. Buna bir de iç pazar için yeni çıkaracağımız modellerin yaratacağı hareketi eklersek yurt içi satışların payının artacağını söyleyebiliriz. Bu yüzden yurt içi ve yurt dışı satış oranlarımız 2015 için yüzde 65’e 35 veya yüzde 70’e 30 seviyelerine gelebilir. Adet bazında 2014 yılında 4.000 civarı üretim yaptık, 2015 hedefimiz ise 6.000.

Satış sonrası faaliyetlerin müşteri memnuniyetindeki yeri nedir size göre? Bu alanda ne gibi çalışmalarınız var?
Yüzde 100 önemli; tüm dünyada 300’ün üzerinde servis ve bayimizle; BTS’lerimizle ve son teknoloji donanımlarıyla müşterilerimize hizmet götürüyoruz. Yurt içinde 70 bayimiz var, yurt dışında ise 100’ün üzerinde ülkede distribütörlerimiz var. Bu satış ağının bir kısmı direkt Hattat ve HTT markalarını pazarladığımız bir yapıda ki 60’ın üzerinde ülkede durum böyle. Geri kalan yaklaşık 40 ülkede ise Valtra’nın distribütör ağı ile ülkemizde üretilen modelleri kullanıcılara ulaştırıyoruz. Bu distribütörler ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinde bulunuyor.

Servis bizim yaptığımız işin çok önemli bir parçası aslında. Çünkü bizim müşterilerimiz aldıkları traktörleri işlerini yapabilmek için kullanıyorlar, yani bir iş makinası satın alıyorlar. Bu durumda da yeri geldiğinde bu araçları 24 saat kullanmaları gerekebiliyor. Dolayısıyla oluşabilecek arızaların hızlı bir şekilde giderilmesi veya bakım hizmetlerinin düzenli olarak karşılanması çok önemli. Türkiye ve dünya genelinde 300’ün üzerinde servis noktamız bulunuyor. Bu servislerimiz ve yedek parça bayilerimiz aracılığıyla çiftçilere acil durumlarda 24 saat içinde, diğer durumlarda ise 72 saat içinde çözüm üretmeyi taahhüt ediyoruz. Gerekli durumlarda yedek parçalarla birlikte traktörün arıza yaptığı yere kadar gidilerek sorun çözülebiliyor.

Ar-Ge’ye yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Bu yıl için yeni yatırım planlarınız var mı?
Ar-Ge’ye ciromuzun yüzde 5’ini ayırıyoruz. Ar-Ge ile ilgili yatırımlar devam edecek. Hema ile ortak bir Ar-Ge merkezimiz var ve bu merkezde 100’ün üzerinde mühendis görev alıyor. Grup olarak yeni ürün geliştirmeye çok önemli kaynak aktarıyoruz. Bunun yanında traktör fabrikamızın içinde sadece bize özel çalışan ve ağırlıklı olarak detay tasarım işleriyle uğraşan bir Ar-Ge bölümümüz daha var. Traktörün ana komponenti olan ön aks, transmisyon, arka aks ve lift gibi ürünlerin tasarımı ise Hema bünyesindeki merkezimizde gerçekleşiyor.

Bunları da beğenebilirsin