Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı ette fiyatları aşağı çekmenin yolunun ithalat olmadığını belirterek, sorunun çözümünün besi hayvanı ve yem maliyetlerinin düşürülmesinde olduğunu ifade etti.
Başbakan Davutoğlu’nun Ekonomi ve Koordinasyon Kurulu toplantısında konuşan Bayraktar, yaptığı açıklamada, vatandaşların aile bütçesinde önemli ağırlığı olan gıda harcamalarını hafifletmek amacıyla, genel enflasyon oranının üzerinde artış gösteren tüm gıda fiyatlarının yakından takibi ve bu konuda gerekli tedbirlerin gecikmeksizin alınması gerektiğini hatırlattı.
Et piyasasıyla ilgili alınan önlemler çerçevesinde, yerli üreticilerin korunması ve faaliyetlerine sürdürülebilir şartlarda devam edebilmeleri konusunun ayrı bir başlık olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından değerlendirildiğini belirten Bayraktar, bu çerçevede üreticilerin girdi maliyetlerini düşürmek ve verimliliği artırmak için orta ve uzun vadede alınabilecek tedbirlerin de ele alındığını kaydetti.
Dana karkasın, temmuz ayı itibarıyla 25.35 TL olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye ulaşana kadar 12.30 TL artışla 37.38 TL çıkarken, kuzu karkasın aynı ay itibarıyla 23.25TL olan üretici kilogram fiyatı, tüketiciye 18.39 TL farkla 41.54 TL olarak yansıdı.
Temmuz ayı itibarıyla son bir yılda, üreticinin sattığı dana karkasın kilogram fiyatı 6 TL artarak 19.35 TL’den 25.35 TL’ye yükseldi. Bu dönemde tüketici fiyatları da 6.61 TL arttı ve 30.77 TL’den 37.38 TL’ye çıktı. Temmuz ayı itibariyle son bir yılda, üreticinin sattığı kuzu karkasın kilogram fiyatı sadece 2.44 TL artarak 20.81 TL’den 23.25 TL’ye yükseldi. Bu dönemde tüketici fiyatları ise 4.03 TL artarak, 37.51 TL’den 41.54 TL’ye ulaştı.
Besi hayvanı fiyatlarında yüzde 50 artış
Üretici et fiyatlarının artmasındaki en önemli faktörlerin besi hayvanı ve yemdeki fiyat artışları olduğunu belirten Bayraktar, “Maliyetin yaklaşık yüzde 58-60’ını oluşturan besi hayvanı fiyatları, geçen yıla göre yüzde 50’lere varan oranlarda pahalandı. Yem fiyatları da son 5 yılda yüzde 65.3 artışla enflasyonun üzerinde arttı. Ucuz besi hayvanı sağlamak ve yem fiyatlarını düşürmek zorundayız” dedi.
Üretici maliyetinin yaklaşık yüzde 28-30’unu oluşturan yem kalemleri içinde fabrika besi yeminde, son 5 yıla bakıldığında, fiyatlarda önemli artışların olduğunu görülüyor. 2010 Temmuz ayında tonu 556 TL olan besi yemi, yüzde 65 artışla 2015 Temmuz ayında 919 TL’ye çıkmıştı. Aynı dönemde tüketici fiyatları enflasyonu yüzde 47,4 oranında gerçekleşirken yemdeki reel artış yüzde 12’yi geçmişti.
“Vatandaşlarımızın makul fiyatla et yemesi isteniyorsa, üreticilerimizin üzerindeki ağır girdi maliyetleri düşürülmeli, destekler artırılmalıdır” diyen Bayraktar, et ithal etmenin ülke hayvancılığına fayda getirmeyeceğini, buna karşın üretici fiyatlarını olumsuz etkileyeceğini, birçok işletmenin kapanmasına neden olacağını ifade etti.
Besi hayvanı maliyetini düşürmek için sütte istikrar şart
üretim maliyetlerini indirmek için öncelikle besiye alınacak hayvan alım fiyatlarını düşürmek gerekmektiğini, bunun yolunun ise süt sektöründe istikrarı sağlayacak tedbirleri hayata geçirmek olduğunu ifade eden Bayraktar, “Eğer sütte istikrar sağlanırsa hem damızlık hayvanlar kasaba gitmez hem de besicilerimizin ihtiyacı olan canlı hayvan tedariğinde sıkıntı yaşanmaz, dolayısıyla şu an için besi hayvanı ithalatı için dışarı yönelmek zorunda kalınmaz. Halen ihtiyaç bulunduğu için besilik dana ithalatı sürüyor. Fiyatları düşürmenin yolu ithalat değildir. Et ithalatı sürerse üreticimiz perişan olur, sektör büyük yara alır” dedi.
Yem maliyetini düşürmek için meralar korunmalı ve ıslah edilmeli
Yem maliyetlerinin aşağı çekilmesinin önemine de değinen Bayraktar şöyle devam etti: “Yemin, üretici maliyeti içindeki oranı yüzde 28-30’u buluyor. Yem maliyetini düşürmek için ucuz yem kaynaklarımızdan meraların korunması, ıslah edilmesi ve çiftçilerimizin kullanabileceği hale getirilmesi getirmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki üretim maliyet farkının en önemli kalemini bu tür ucuz yem alanları oluşturmaktadır. Meralar bu şekilde imara açılmaya devam ederse, maliyetleri düşüremeyiz, tüketicimiz ucuza et yiyemez. Bunun yanında birçok yem hammaddesi üretiminde gübre ve mazot gibi girdilerde KDV ve ÖTV yükünün azaltılması gerekmektedir. Aksi takdirde tüketicilerimize ucuza et alabilmeleri pek mümkün görünmemektedir.”