Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulan Biyoteknoloji Araştırma Merkezinin açılışı, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker tarafından gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Başbakan Davutoğlu, Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nin açılışıyla Türkiye’nin bitki çeşitliliğinin özelliklerini, dünya teknikleriyle muhafaza edecek, geliştirecek ve bunları ıslah edecek kapasiteye kavuşacağını vurguladı ve “Türkiye’nin bütün tarımsal alanını takip eden, kayda geçiren, merkezden kontrolünü çiftçilerimizle interaktif bir şekilde sürecin yönetildiği bir bilgi sistem merkezini kurmuş olacağız” dedi.
Başbakan Davutoğlu, “Biyoteknololjk çalışmaların olduğu her yerde mutlaka etik bir boyut, hatta felsefi bir boyutu da içine katmak, eğitimin içinde onu vermek gerekir. Biyoteknoloji eğer sağlıklı genlerin muhafazası, bunun geliştirilmesi, ıslah edilerek etkinliğin artması yönünde çalışılırsa olumlu sonuçlar doğurur.”
GDO’lu ürünler konusunda devlet olarak her türlü tedbiri aldıklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bu tedbirin yanında önemli olanın toplumsal bilinçlenme olduğunu dile getirdi.
“Bir bitkinin gen haritasını bütün detaylarıyla çıkarabiliyoruz”
Açılışta konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, 59 araştırma enstitüsünü özel sektöre ve sanayicilere açtıklarını söyledi. Bakan Eker, “Bu sene 15 milyon TL’yi tarım, hayvancılık ve gıda alanında sahadaki somut problemlere somut çözümler getirmek için hazırlanan araştırma projelerini finanse etmek için kullanıyoruz” dedi. Dünyanın en büyük 3. Tohum Gen Bankasını açtıklarının altını çizen Bakan Eker, 117 bin çeşit örnek tohum muhafaza ettiklerini bildirdi.
Biyoteknoloji Araştırma Merkezinin bitki ıslahı noktasında çalışmaların dünyadaki en son teknik ve teknolojilerle yapılacağı bir merkez olduğuna işaret eden Bakan Eker, şöyle konuştu:
“Bu teknoloji merkezinde 12-15 yıl zaman alan bir tohum geliştirme sürecini tamamen doğal yollarla geliştirdiğimiz teknikler ve teknolojilerle 7 yıla indiriyoruz. Burada enzim başta olmak üzere birçok yeni ürün üretebiliyoruz. Mesela gıda endüstrisinde kullanılan enzimleri ithal ediyorduk. Böyle bir merkezde şimdi bunların üretilmesi mümkün. Genetik haritalama çalışmaları yapılıyor. Bir bitkinin gen haritasını bütün detaylarıyla çıkarabiliyoruz. Anadolu coğrafyamıza mahsus, başka yerde olmayan 4.200 tür endemik bitki var. Kaybolma tehlikesi altında olan türler başta olmak üzere bütün endemik bitki türlerimizin doku kültürünü tabii olarak çoğaltılıp emniyet altına alabiliyoruz.”
720 metrekarelik alan üzerine kurulu Biyoteknoloji Araştırma Merkezi bünyesinde 7 laboratuvar ve tam donanımlı özel sera bulunuyor. Merkez, Moleküler Bitki Islahı, Doku Kültürü ve Genetik Transformasyon ve Mikrobiyal Biyoteknoloji Birimi olmak üzere üç birimden oluşuyor. Biyoteknoloji Araştırma Merkezinde, klasik ıslah programlarında 10-15 yıl süren çeşit ıslahını, doku kültürü tekniği kullanarak 4-5 yıl kısaltmak, virüs ve patojenlerden ari bitki elde etmek, gıda ve tarım sektöründe kullanılan mikroorganizmaların izolasyonunu ve tanımlamasını yapmak, mikrobiyal biyoteknoloji araştırmalarının yapılmasını sağlamak gibi faaliyetler yürütülecek.