Türkiye’deki ormanları yapay zeka koruyacak

Geliştirdiği bu teknolojiyle orman ekosisteminin güvenliğini sağlamayı da hedefleyen Ayvos, ayrıca fenolojik gözlem için geliştirdiği diğer Ar-Ge çözümüyle de dikkat çekiyor. Yüksek bir direk üzerinde konumlandırılan video kameradan elde edilen verilerle ağaçların gelişim süreçlerindeki değişimleri takip eden şirket, küresel ısınma gibi faktörlerin bitkiler ve ağaçlar üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkileri de önlemeyi amaçlıyor. Ayvos Kurucu ve CEO’su Eray Hangül, 2018 yılında 5.644 hektarlık orman alanının zarar gördüğünün altına çizerek geliştirdikleri yazılımlar aracılığıyla bu sayıyı en aza indirgemek istediklerini belirtiyor.

Dijitalleşen dünyada, internet teknolojileri ve nesnelerin interneti gibi kavramlar video kameraların olduğundan daha da verimli kullanılmasını sağlıyor. Yapay zeka sistemleri sayesinde artık kameralardan elde edilen verilerin işlenerek anlamlı bilgiye dönüştürülüp kullanılması güvenlik önlemleri açısından büyük avantaj sağlıyor. Bu kapsamda kameralara entegre ettiği yapay zeka destekli yazılımlarla bir çok alanda faaliyet gösteren Türk yazılım şirketi Ayvos, güvenlikten pazarlamaya kadar görüntü işleme odaklı çözümler sunuyor. Şirket, Orman Genel Müdürlüğü’yle gerçekleştirdiği son projeyle orman alanlarına yerleştirilen fotokapanlar aracılığıyla elde edilen bilgileri kullanarak ormanların güvenliğini sağlayacak. Güvenlik projesine ek olarak fenolojik gözlem için geliştirdiği diğer Ar-Ge çözümüyle de dikkat çeken Ayvos, bu teknolojisiyle de ağaçların tomurcuklanma dönemlerinde elde ettiği verilerle ağaçların gelişim süreçlerindeki değişimleri takip ederek, küresel ısınma gibi faktörlerin bitki ve ağaçlar üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkileri de önlemeyi amaçlıyor.

İzinsiz ağaç kesimleri, kütük kaçakçılığı ve kaçak hayvan otlatma engellenecek

Ormanların güvenliğinin insan gücü ile sağlanmasının zorluğuna dikkat çeken ve orman arazilerinin genişliği nedeniyle her nokta da güvenliğin tam anlamıyla sağlanmasının güçlüğünü belirten Ayvos Kurucu ve CEO’su Eray Hangül, “Her yıl binlerce hektarlık orman arazisi izinsiz ağaç kesimi ve kütük kaçakçılığı nedeniyle zarar görüyor. Bunun yanı sıra büyük ve küçük baş hayvanların genç ormanlarda otlatılması orman ekosistemini sağlığını bozuyor. Ormanlardaki yasadışı faaliyetlerin ve bilinçsiz otlatmanın önüne geçmek için sadece güvenlik görevlilerden faydalanmak yeterli olmuyor. Bu noktada Orman Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında ormanlarda yasadışı faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştiği ve gençleştirilen ya da uzak aralıklarla ağaçlandırılan bölgelerde kritik noktalara yerleştirilen harekete duyarlı fotokapanlar ve onlara entegre ettiğimiz yazılımımız aracılığıyla ormanlarımızın güvenliğini arttırıyoruz. Fotokapanlardan merkeze iletilen görüntüleri IoT platform tabanlı ve yapay zeka destekli yazılımımızla işleyerek tehlike arz eden durumlarda e-posta yoluyla ilgili birimlere gerekli bilgilendirmeleri yapıyoruz. Yazılımımız sayesinde insan, hayvan ve araç gibi unsurları ayırt edebilen sistem istenilen nesneye göre platform üzerinde dinamik olarak tanımlanmış kullanıcılara otomatik bildirim veriyor.” dedi.

Ormanlardaki tek sorun güvenlik değil

Ormanlarda yasadışı faaliyetlerin yanı sıra iklim değişikliklerinin de ağaçlara büyük zarar verdiğinin altını çizen Hangül, sıcaklık değişimlerinin bitki ekosistemine etkisini saptayabilmek için ağaçların tomurcuklanma dönemlerinde sahaya giderek gözlemler yapıldığını ancak gerek saha şartları gerekse gözlem sıklığının azlığı nedeniyle bunun zor ve yeterli olmayan bir süreç olduğunu belirtiyor. Yazılımlarının entegre edildiği kameraların fenolojik gözlem direklerine yerleştirilerek bu durumu kolaylaştırıp istenilen her an gözlem yapılmasına olanak sağladıklarını ifade eden Eray Hangül sözlerine şöyle devam ediyor: “Orman arazilerine yerleştirilen fenolojik gözlem direklerinde yer alan ve yazılımımızın entegre edildiği kameralar ile ağaçlardaki tomurcuklanma, çiçek açma, olgunlaşma, sararıp dökülme gibi olayların meydana geliş zamanları hakkında anlık bilgi toplayabiliyoruz. Yerleştirilen kameraların uzaktan kumandası sağlanarak kullanıcılar seçtiği bölgeyi web arayüzümüzden canlı olarak izleyebiliyor. Elektrik imkanı olmayan yerlerde solar paneller kullanarak otomasyon sistemimizi çalıştırıyoruz. Enerji tüketimini verimli yönetmek adına sistemi en düşük güç tüketimi ile ayakta hazır bekleyecek biçimde ayarlayarak tek bir şarj ile uzun günler boyunca kullanımını mümkün kılıyoruz. Yazılım arayüzü aracılığıyla kameraların konumunun ayarlanması veya odaklanıp yakınlaştırılması gibi fonksiyonlar kullanılabiliyor. Kullanıcı istediği durumda istediği bölgenin 8K çözünürlüklü fotoğrafını çekip arşivleyerek bitkinin yetişme sürecindeki değişimini etkin bir şekilde analiz edebiliyor. Marka ya da model ayırt etmeksizin kameralardan bağımsız çalışabilen yazılımımız ile sistemi kendi kabiliyetlerimizle yöneterek büyük avantaj sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap