Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) 1976 yılından beri ülkemiz süt ve et sektörünün ve ona bağlı olan sanayinin gelişmesini hedef alarak çalışmalarına devam ediyor.
SETBİR temel olarak süt, et ve gıda sanayinin gelişmesi, ürün işleyen fabrikaların teknoloji altyapılarının Avrupa Birliği standartlarına kavuşması için destek sağlamak adına çalışmalar gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca dernek kamu ile sanayi arasında bilgi alışverişi ve iletişim sağlanması amacıyla köprü görevi üstleniyor.
SETBİR, ulusal ve uluslararası projelerde yer alarak, sanayide üretim teknolojileri ve işleme kolaylıklarını geliştirmek ve yeni teknolojileri tanıtımını gerçekleştiriyor. Bu amaçla SETBİR’in ortağı ve yürütücüsü olduğu AB projeleri mevcut. SETBİR’in içinde yer aldığı projelerden bazıları ise şunlardır:
BIOBOARD PROJESİ
Sürdürülebilir protein bazlı kâğıt ve karton kaplama sistemlerinin geliştirilmesi gıda ve içecek ambalaj materyallerinin geri dönüşümünün artırılması
Bioboard projesinin amacı yeni organik bir ambalaj malzemesi üretmektir. Peynir altı suyu kullanılarak kartonun kaplanması ve bunun süt, peynir salça, et ürünleri gibi ürünlerin plastik yerine yeni oluşturulacak organik malzeme ile ambalajlanması hedeflenmektedir. Bioboard isimli yeni malzeme tamamen organik ve çevre dostu olacaktır.
Dünya çapında, yılda yaklaşık 7 milyon ton kuşe kâğıt, karton ve mukavva (karton), ağırlıklı olarak gıda ve içecek ambalajları için üretilmektedir. Şu anda kullanılan standart kaplama malzemesi petrokimyasal tabanlı polietilen (PE)’dir. Biyobaz kaplamalı karton üreticilerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu projede, yeni ambalaj peynir altı suyu tozu proteininin kaplanması ile mevcut plastik kaplamaların yerine üretilmekte ve çok katmanlı ambalajların geri dönüşümü arttırılmaktadır. Hem teknolojik uygulama ve tarım gıda atıklarından elde edilen ham maddelerin yenilenebilirliği üzerine bir kaplama sistemi geliştirilmektedir. Bu yenilikçi kaplama formülasyonlarında, patates nişastası ve peynir altı suyu tozu kaynaklı proteinler baz alınmaktadır.
CHEESECOAT PROJESİ
Ultra düşük yağlı (%3) mozarella peyniri üretmek için üretim teknolojisi oluşturulması
Pizzalar, hazır yemekler, sandviçler ve salatalarda kullanıma uygun ultra düşük yağlı (%3) mozarella peyniri üretimi gerçekleştirilmektedir. Yeni geliştirilecek düşük yağlı mozarella peynirinin uygun tat, doku ve erime özelliklerine sahip olması amaçlanmaktadır.
CheeseCoat Projesi bu yeniliğin peynir endüstrisine kazandırılmasını hedeflemektedir. AB tarafından finanse edilen CheeseCoat Projesi, % 3’ten daha az yağlı mozzarella-tipi peynir geliştirilmesi amacı ile 2011 yılında çalışmalarına başlamıştır. Yağı azaltılmış (% 12) ve yaygın olarak mevcut olan düşük yağlı, doku kalitesi, erime özellikleri ve aroma karakteristiği tam yağlı tipe göre daha zayıf olan mozzarella-tipi peynirler yaygın olarak piyasada bulunmaktadır.
Öncelikle, düşük yağlı mozarella peynir üretimi için uygun, inovatif starter kültür seçimi yapılmıştır. Aynı zamanda üretilecek olan mozarellanın erime özelliklerini arttırmak için bir yağ kaplama prosesi geliştirilmekte, bu yağ kaplama prosesi için yeni bir yağ kaplama makinesi geliştirilerek patenti alınacaktır. Sonuç olarak son tüketiciye istenen yapı, tat ve erime özelliklerine sahip mozarella peyniri sunulacaktır.
ORION PROJESİ
Anaerobik sindirim aracı ile organik atıkların yönetimi
Her yıl milyonlarca ton organik atık tarım/gıda sanayileri tarafından üretilmektedir. Şu anda yılda 5.000-50,000 ton organik atık üreten büyük işletmeler için yerinde anaerobik sindirim (AD) sistemi vardır. Küçük ve orta işletmeler içinse (KOBİ), organik atık arıtma için tek çözümü atık yakma veya gömmedir. Bu yöntemlerin her ikisi de pahalı ve çevreye zararlı yöntemlerdir. Bu proje ile, daha küçük miktarlar için (KOBİ) yenilikçi bir aerobik sindirim sisteminin geliştirilmesi ve böylece kendi organik atıklarından kurtulmalarının mümkün olması hedeflenmektedir.
2012 yılının Ağustos ayında başlamış olan ve 36 ay süreli projenin amacı, otel, market, balıkçı ve diğer tarımsal bazlı gıda ürünü üreten KOBİ’lerin ürettikleri organik atıkları kendi kendilerine yok ederek depolama, taşıma gibi maliyetlerini düşürmek ve hijyen standartlarını artırmak için KOBİ düzeyinde bir anaerobik sindirme aracı yapılmasıdır.
SAFE BAG PROJESİ
Tüketime Hazır Meyve ve Sebzelerin Sağlıklı Paketlenmesi
Küresel olarak, tüketime hazır meyve ve sebzelerin tercih edilirliği her geçen gün artmakta olup, tüketime hazır meyve ve sebzelerin gündelik yaşama girmesiyle birlikte, gıda kaynaklı hastalıkların sayısında da artma yaşanmaktadır. Bu amaçla, sebze ve meyvelerin taşınması sırasındaki kontaminasyonu engellemek ve mikrobiyolojik anlamda güvenli gıdayı sağlamak için ürünün besleyici değerini etkilemeyen ve raf ömrünü uzatan bir paketleme sistemi geliştirilmesi planlanmaktadır.
Atmosferik soğuk plazma (enerjik bir iyonize gaz), meyve ve sebzelerde bulunan mikrobiyal yükün azalmasına neden olmaktadır. SAFE-BAG Projesi bu plazma yönetimini geliştirerek, tüketime hazır meyve ve sebzelerin dekontamine olarak paketlenmesini sağlayacaktır. Böylelikle mikrobiyal yükü olmayan, tüketime hazır meyve ve sebzeler üretilecek olup, mikrobiyal yüke bağlı olarak ürünlerin raf ömrü uzatılacaktır ve ürün yapısında bulunan besin değerlerinde ve duyusal yapısında bir değişiklik olmaması hedeflenmektedir.
FRISBEE PROJESİ
Avrupa’da Soğuk Zincirde Güvenlik, Tüketici Faydası, Çevresel Etki ve Enerji Optimizasyonu için Gıda Soğutma İnovasyonları
FRISBEE Projesinin amacı Avrupa gıda soğuk zincirinde soğutma teknolojilerini geliştirmek için yeni çözümler üretmektir. Projede, soğuk zincirde gıda kalite ve güvenliğini kontrol etmek için gıda kalite ve güvenliğini enerji, çevresel ve ekonomik etkilerle birleştirecek yeni matematiksel modellemeler geliştirilmektedir. FRİSBEE Projesi ortakları mevcut teknolojilere alternatif olarak enerji açısından verimli ve sürdürülebilir yeni soğutma teknolojileri geliştirmektedir.
Avrupa gıda endüstrisinin soğuk zincir ile ilgili paydaşlarının ve tüketicilerin proje sonuçlarından fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
MILDDRY PROJESİ
Isıya duyarlı gıdalar için vakum kurutma ile desteklenmiş ekonomik, değişken frekanslı mikrodalga kurutma teknolojisinin geliştirilmesi
Mild Dry projesinin amacı, iki etkin kurutma yöntemi olan mikrodalga kurutma ve vakum kurutma proseslerini birleştirerek etkinliklerini artırmaktır. Bu iki tekniğin faydalarının birleştirilmesi ile (mikrodalga kurutmanın maliyeti ve hızı ile vakum kurutmanın gıda kalitesini koruması) Avrupalı KOBİ’lerin kullandığı kurutucular için kullanışlı bir teknik geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Baharatlar, deniz ürünleri, sarımsak, zencefil, soğan ve karides gibi ürünler gazlı gözenekler içeren hücresel dokular olduğundan kurutma sırasında değişikliğe uğrayabilmektedirler. Bu değişim konvektif kurutma kullanılan ürünlerde, yüksek sıcaklıklara daha uzun süre maruz kalındığı için daha belirgindir. Bu nedenle sıcak havanın, gıdanın renk, besin ve lezzet gibi kalite niteliklerini önemli ölçüde azaltması sonucunda, kurutma yoğunluğu ve kurutma kapasitesi azalmaktadır. Ayrıca kurutulmuş ürünlerin özelliklerinin kaybolması, lezzet ve besin kaybına neden olan kimyasal değişimler konvektif kurutma sırasında meydana gelmektedir. MildDry, mikrodalga ve vakum gibi iki etkili kurutma yönteminin yararlarının birleştirerek ısıya duyarlı gıda kurutması için alternatif bir teknoloji sunacak bir projedir.
NU-AGE PROJESİ
Avrupa’da Nüfusun Sağlıklı Yaşlanma Süreci Geçirmesi için Yaşlı İnsanların Özel Gereksinimlerine Uygun Beslenme Stratejileri Geliştirmek
60 ay süreli projenin amacı beslenmenin yaşlanma ve buna bağlı olarak akıl sağlığı, kalp sağlığı, sindirim sistemi hastalıkları, kemik yoğunluğu, bağışıklık, kas ağırlığı ve diğer fonksiyonlar üzerine etkilerinin çalışılmasıdır.
Nu-Age Projesinin amaçlarından biri 5 faklı AB bölgesinden 65 – 79 yaş arası 1250 sağlıklı kişinin kendilerine uygun bir beslenme sistemi ile 1 yıl boyunca gözlemlenerek bu insanların vücutlarının çeşitli organlarında meydana gelen değişimler sonucu oluşan fiziksel ve zihinsel yıkımı önlemeye çalışmaktır. Ayrıca 65 yaş üstü insanlar için oluşturulan yeni beslenme piramidinin vücudun farklı organ ve sistemleri üzerindeki etkilerini incelemek; beslenmenin değişik bireyler üzerinde etkilerini incelemek için genetik ve epigenetik araştırmalar yapmak ve tüm verilerin bütünleyici ve kapsamlı analizini gerçekleştirmektir.
BABYSAFE PROJESİ
Toz bebek mamalarının dekontaminasyonu için ışık bazlı teknolojilerin kullanımı
Yeni doğan bebeklerin beslenmesi için toz bebek maması en yaygın alternatiftir. Üretim sırasında koruma basamaklarına rağmen, bebeklerde beyin hasarı veya ölüme yol açabilen Salmonella türleri ve Cronobacter sakazakii ile toz mamanın kontaminasyonu bildirilmiştir.
Bileşimsel farklılıklara bağlı olarak, bebek mamaları için temel baz olan inek sütü, anne sütüne en yakın kompozisyonu andırması için ısıya duyarlı vitaminleri ve Laktoferrin gibi proteinleri içeren biyoaktif bileşenler ile güçlendirilmektedir. Bu şekildeki adımlar, ısıl işlemden sonra toz mamanın tekrar kontaminasyonuna sebep olabilmektedir. Bu nedenle üreticiler için mikrobiyal yükü azaltıcı ve mamanın besinsel kalitesini değiştirmeyecek bir yönteme ihtiyaç vardır.
BABYSAFE projesi, toz bebek maması dekontaminasyonunda ışık bazlı teknolojilerin etkinliğini ispatlamak için geçmiş araştırmalara dayandırılacaktır. Artan tüketici güveni kadar Avrupa bebek maması endüstrisi için (artan pazar payı ve ürün geri çağrımları maliyetinin azaltılması) bebeklerin ve yeni doğanların sağlığı ve güvenliği için BABYSAFE teknolojisinin etkileri yüksektir.
MYCOSPEC PROJESİ
Artan gıda güvenliği için gıda maddelerindeki mikotoksinlerin belirlenmesi amacıyla yeni kızılötesi spektroskopik cihaz geliştirilmesi
Mikotoksinler, gıda ürünlerini ve işlenmiş gıdaları kaplayan funguslar tarafından üretilen kirletici maddelerdir. Mikotoksinler, besin zincirine insanlar tarafından direkt tüketilen ya da hayvan besleme malzemeleri gibi ürünlerin sonuçları olarak indirekt alınan ürünler yoluyla girerler. İnsanlar ve çiftlik hayvanları üzerindeki bu kansorejen maddelerin potansiyel tehlikelerinden dolayı, mikotoksin içeren gıdaların kullanımı ve satışı için sıkı düzenleyici kontroller belirlenmiştir.
Bu toksinlerin miktarsal ve hızlı analizleri bugünkü analitik metotlar ile zor, masraflı, uzun zaman alan ve bu alanda uygun olmayan bir kullanımı içermektedir. MYCOSPEC projesi ile kızılötesi spektroskopik parmak izine ve yeni lazer teknolojisine dayanan yeni bir cihaz geliştirilecektir.
Değişken kalibrasyon ve güçlü kızıl ötesi lazer ışık kaynağı ile kombine edilen kızıl ötesi spektroskopik analizin yüksek bilgi içeriği, bitki ana bileşenlerinin hızlı, yüksek verimli izlenmesi için yeni bir yaklaşıma neden olacaktır.
PUREFORMULA PROJESİ
Yüksek kalitede toz bebek maması sağlamak için yeni kontrol teknolojisinin geliştirilmesi
Toz bebek maması, bebeğin annesinin sütünün yerine konması ya da tamamlayıcı olması amaçlanan süt benzeri gıdadır. Toz bebek mamasının kalitesi, beslenme profili ve güvenliği, sağlık için ve bebeklerin refahı ve bebeklerin hayatta kalmaları, büyümelerinin ona bağımlı olduğu gerçektir. Çoğu bebek mamasının suyla hazırlanan toz şeklinde olması gerektiğinden, tercih edilen kurutma yaklaşımı, genellikle kurutma sırasında ürünlerin topaklanmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Kurutma, yeniden oluşturma özelliğini geliştirir. Topaklanmanın derecesi ve yoğunluğunun kontrolü önemlidir. Tanımlanmış ana fiziksel parametreleri yöneten topaklanma süreçleri granülün büyüklüğünü/şeklini ve ana kimyasal parametreler ise nem içeriğini kapsar. Özgün topaklanma özellikleri, toz akışkanlığı, kütle yoğunluğu ve çözünürlüğü gibi kütle toz özelliklerini belirler. Bunlar, önemli ürün kalite karakterleridir, örneğin besin gereksinimleri bir kütle temeli üzerinde temin edilirken, ürün belirli hacimlerde ölçülüp (kepçede) ayrılmıştır. Bu nedenle, kurutma sonrası, taşıma sırası ve paketlemede herhangi bir parçacıktaki değişim bulaşmaya sebep olacaktır.
Kuru karıştırma için, granüllerin içindeki ve granüllerin arasındaki içerik dağılımı, içerik homojenliği, besin emilim oranları ve sonunda da bebek güvenliği üzerinde kritik bir etkiye sahiptir.
PURE FORMULA projesi ile toz bebek maması topaklanmalarından tanımlanan içerik ve nem ölçümlerini boyutsal olarak sağlayabilen bir Analitik Teknoloji Prosesi geliştirecektir. AR-GE performansı prototip mühendislik tasarımı, yazılım/ algoritma tasarımı, kullanıcı ara yüz tasarımı, toz bebek maması üretim ekipmanları içinde entegrasyon ve doğrulamanın temelini oluşturacaktır.