Doruk Un, Tohumculuk Çalışmaları ile Yüksek Verim Elde Etti

Türkiye’nin en büyük buğday unu üreticilerinden ve ihracatçılarından Doruk Un; hayata geçirdiği sürdürülebilir tarım ve sertifikalı tohum çalışmalarında Ar-Ge ve ıslah çalışmalarını tamamladı. ‘Doruk Tohumculuk’ çatısı altında Marmara Bölgesi’nde üç, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde beş olmak üzere toplam sekiz ayrı sahada buğday, arpa, yulaf, mısır, ayçiçek, acıbakla gibi 80’e yakın tohum geliştiren şirket; hastalık ve kuraklığa dayanıklılık, kalite ve rekolte bakımından testlerden başarıyla geçti. Türkiye buğday verimi açısından kıyaslandığında 3 kat fazla verim gösteren çeşitler, en önemli kalite parametresi olan protein değerinde de Türkiye ortalamasının yaklaşık %25 üzerine çıktı.

Rekabetçi bir ihracatçı olması adına çalışmalarını sürdürüyor

Sürdürülebilir tarım ve verimlilik esaslı üretimi odağına alan ve tarladan sofraya değer zinciri oluşturan Doruk Un, tarım ülkesi olan Türkiye’de ekim alanlarını ve verimliliği artıracak tohum çalışmalarını tamamladı. Marmara Bölgesi’nde 80’e yakın tohumun geliştirilmesi adına sahada olan marka, hasat dönemi ardından yapılan değerleme çalışmalarında hastalık ve kuraklığa dayanıklılık, kalite ve rekolte bakımından tüm testleri başarıyla geride bıraktı. Türkiye buğday verimi ortalaması dekara 250-300 kg, Trakya ortalaması dekara 300-400 kg iken yeni geliştirilen aday tohumların 5 adeti dekara 700 ile 900 kg verim vererek üç katı verime ulaştı.

Dünyada ve Türkiye’de en önemli kalite parametresi olarak kabul edilen protein değerinde Türkiye ortalaması % 11.50 – 12.50 iken, aday tohumlar %14.5-16.5 arasında değerlendirildi. Kimyasal ilaç ve gübre kullanımını %50 oranında azaltarak girdi maliyetlerinden de avantaj sağlayan Doruk Tohumculuk, önümüzdeki yıldan itibaren geliştirdiği 4 buğday çeşidinin satışına başlayarak Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak. Yapılan çalışmalara göre önümüzdeki ekim döneminde aynı alanlara aynı miktarda geliştirilen buğday tohumu ekildiğinde, hasat döneminde bugünkü üretimin en az %50 fazlası elde edilecek. Bu rakamlara ulaşırken çiftçilerle işbirliği yaparak daha kaliteli ürünü daha az maliyetle elde etmeyi hedefleyen marka, Türkiye’nin un ihracatı için dışardan gerçekleştirdiği ithalatı tamamen durdurması ve rekabetçi bir ihracatçı olması adına çalışmalarını sürdürüyor.

Doruk Un

 “Türkiye’yi tarım alanında liderliğe taşıyacağız”

Doruk Un’un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, ‘Kamu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, çiftçi birlikleri ve sanayiciler olarak el ele vererek uygarlıkların ve tarımın anavatanı olan Türkiye’yi tarım alanında dünyanın lider ülkelerinden biri yapabileceğimize inanıyorum. Ülke olarak önümüzdeki on yıl içerisinde bunu başaracak iklime, toprağa ve insan kaynağına sahibiz. Bugün tarıma dayalı sanayi iş kollarının büyük çoğunluğunda hammadde olarak dışa bağımlı olmamız ülke ekonomisinde cari dengenin bozulmasına ve döviz kaybına yol açıyor. Biz buna önlem olarak ıslah ve Ar-Ge çalışmalarına Doruk Tohumculuk bünyesinde hızla devam edeceğiz. Başta kamu olmak üzere tüm paydaşlarımızı buna benzer çalışmalara davet ediyoruz.’ şeklinde konuştu.

Serin iklim tahıllarından sıcak iklim tahıllarına, endüstri bitkisinden baklagil yem bitkisine kadar farklı çeşitlerde 80 adet tohumu Doruk Tohumculuk bünyesinde geliştirerek yerli ve milli çeşit adına güçlü bir adım atan Doruk Tohumculuk, Ar-Ge ve ıslah çalışmalarında buğdayda olduğu kadar arpa, mısır ve ayçiçek tohumculuğu konusunda da çok önemli aşamalar kat etti.

Buğdayda zirve çeşitlerle Türk tarımına değer kazandırılacak

Türkiye tarımında genel anlamda tohum firmalarının farklı ülkelerden getirilen ithal genotip ve çeşitleri ifade eden introdüksiyon materyaller ile ilerlediğini belirten Erbap, bu materyallerin adaptasyon sağlayamadığını ve uzun soluklu olmadığını ifade ediyor. ‘Doruk Un olarak tohumculuk faaliyetleri kapsamında Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu yerli ve milli çeşitleri geliştirerek ülkemizin dışa bağımlığını azaltacağız. Maksimumda verim ve kalitenin yanı sıra ekstrem iklim koşullarına adapte, kuraklığa ve soğuğa dayanıklı, hastalıklara dayanıklı, gübre alamayan çiftçiler için gübreye toleransı yüksek çeşitler geliştirdik ve bu çalışmalarımızın sonuç vermesi sebebiyle mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki yakın süreçte milli hasılayı yükselterek ülkeye değer katacağımız için gururluyuz. ‘ şeklinde konuşan Erbap, özellikle ülkemizin temel besin kaynağı olan buğdayda tüm ihtiyaçlara cevap veren zirve çeşitlerle Türk tarımına değer katacaklarını ifade ediyor.

Üretimden depolamaya, lojistikten özel ürün geliştirmeye kadar entegre süreç

Teknolojik tarımsal verileri ve ar-ge çalışmalarını çiftçilerle buluşturan Doruk Un, tohum, ekim, ilaçlama, gübre ve hasat aşamalarında oluşabilecek kayıpları tespit ederek çözüm önerileri sunuyor. Türkiye un ihracatında en büyük şirketleri arasında yerini alan Doruk Un, yıllık 438 bin ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350 bin ton un üretimi, 20 bin m2 ileri teknoloji tesisi, her geçen yıl genişleyen satış & dağıtım ağı ile büyümesini sürdürüyor. Afrika, Asya, Güney Amerika ve Orta Doğu bölgelerindeki 41 ülkeye ihracat gerçekleştiren Doruk Un, kaliteli ürün ve hizmet yaklaşımı ile üretimden depolamaya, lojistikten özel ürüne güçlü bir entegre yapılanmaya sahip. Doruk Un, evsel kullanımdan fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamurculara kadar geniş bir skalada ihtiyaca ve kullanım amacına özel ürünler geliştiriyor. Kapasitesinin %65-70’lik kısmını ihracat pazarlarında değerlendiren Doruk Un, 2023 son çeyreğinde genişlettiği pazar ağında volüm artışı ve ürün portföyünde katma değerli ürünlere geçişle birlikte büyümesini hızlandırdı.

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap