BKT, sürdürülebilir yeni teknolojilerle yolcuğuna devam ediyor

BKT talk show programı Global Trends OTR’nin üçüncü bölümünde yenilenebilir enerjiler konusu ele alındı. OTR sektöründeki değer zinciri, elektrikleştirmenin geliştirilmesinden sentetik dizele, yeşil hidrojenden infilak etmeyen patlayıcılara özetle araştırmaya ve doğru bilgiye yapılan yatırımlardan geçer.

OTR sektörünü giderek daha sürdürülebilir hale getirecek yeni teknolojilere doğru BKT‘nin yolcuğu devam ediyor. Hintli çokuluslu şirketin talk show’u Global Trends OTR’nin ilk iki bölümü, otomasyon ve robotik gibi konuları ele aldı. Bugünkü bölüm “Alternatif Güç, Elektrikleştirme ve Yeşil Enerji” ile ilgili.  Alternatif enerjiler, gerçekten de madencilik sektörünün içinden geçmekte olduğu değişim sürecinde temel bir kaldıraçtır.

Her zamanki gibi, stüdyoya davet edilen üç olağanüstü uzman var. Bu bölümdeki konuklar: Paul Muller, Londra’daki Makine Mühendisleri Enstitüsü Üyesi ve dünyanın önde gelen dizel motor tedarikçilerinden biri. Aynı zamanda yıllardır elektrik ve düşük enerji etkili güç kaynağı sistemlerinin geliştirilmesine kendini adamış bir isim, ayrıca Perkins Engines’in Teknik Satış Müdürü; Jonathan Cohen, 1997’den beri madencilik faaliyetlerini kolaylaştırmak için patlayıcı olmayan ürünler üreten bir Güney Afrika şirketi olan AutoStem Technology’nin Ürün Ticarileştirme Direktörü; Piero Torassa, , performans ve kalitelerini değerlendirmek için lastikleri test etmekten sorumlu BKT Avrupa Saha Mühendisi Müdürü.

BKT

 Aynı zamanda çevresel etkilerini azaltmalarını istiyoruz

Paul Muller ekolojik geçiş sürecinde elektrik gücünün öneminden, ayrıca motor verimliliği ve performansından ödün vermeden OTR sektöründe çevresel etkiyi nasıl azaltabileceğinden bahsederek bölümü açıyor. Uzman isim, örneğin yeni, modüler 300 V ve 600 V elektrikli pil sistemlerinin büyük ekipmanlara ve 48 V pillerin daha küçük makinelere uygulanması hakkında konuşuyor.

 Madencilik sektöründe elektrik sistemlerinin benimsenmesi, kullanılabilirlik veya genellikle yetersiz olan mevcut altyapıya potansiyel uyum sağlama ile yakından ilişkilidir: “Kendimizi enerji geçişinin bir parçası olarak görüyoruz ve geniş bir müşteri yelpazesini hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için desteklemede önemli bir rol oynuyoruz” diyor Muller. “Verimliliklerini artırmalarını, aynı zamanda çevresel etkilerini azaltmalarını istiyoruz. Bunu yapmanın yollarından biri de onlara elektrikli çözümler sunmak.”

Muller’e göre madencilik sektörü, geniş dekarbonizasyon sürecinde çok önemli bir rol oynuyor. Uygulanması halinde, araçların ve altyapıların elektrikleştirilmesi NOx, diğer partiküller ve sera gazları gibi emisyonların azalmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte, Perkins’in Teknik Satış Müdürü, bazı durumlarda elektrikleştirmeden farklı çözümlerin gerekli olduğunu vurgulayarak bu bağlamda geleneksel içten yanmalı motorların kullanımını yeni ekipmana yatırım gerektirmeden karbon emisyonlarının azaltılması ile birleştirmeyi mümkün kılacak alternatif yakıtlar olan sentetik dizel, biyodizel veya HVO (Hidro İşlem Görmüş Bitkisel Yağ) gibi alternatif yakıtların kullanılmasını önermektedir.

 Hidrojen, enerji geçiş sürecinde yararlanılacak başka bir çözümdür, ancak yakıt olarak kullanımı şu anda elde edildiği az çok sürdürülebilir kaynaklar nedeniyle bazı kritik sorunlar içermektedir: “Bu iyi bir tartışma konusu. Etkisini ve onu besleyen yakıtın kaynağını hesaba katmadan belirli bir teknolojiye odaklanamayız”, diyerek Muller sözlerini sonlandırıyor. “Madencilik, elektrikleştirmenin dekarbonizasyon ve enerji geçişinin önemli bir parçası olduğu ve olacağı çok önemli bir sektör. Elbette bu teknolojileri benimsemeden önce çok şey öğrenmek gerekiyor”.

İkinci konuk Jonathan Cohen, infilaketmeyen patlayıcıların kullanımıyla ilgili olarak, özellikle madencilik sektöründe faydalı olan yeni bir alternatif enerji türünü anlatıyor. AutoStem Teknolojisi aracılığıyla yapılan bu tür kontrollü patlama, yaklaşık 300 m/sa. hızında meydana gelen ve bir kimyasal reaksiyon, ayrıca bir kartuş sistemi tarafından etkinleştirilen ses altı bir yanma olgusu olan tutuşmaya dayanır: Teknolojimizi dünyanın ilk infilak etmeyen patlatma ürünü olarak tanımlıyoruz. Biz buna patlayıcı bile demiyoruz”, diye belirtiyor Cohen.

Çözümümüz sayesinde, şok dalgaları, kaya parçalanması, mineral tozlaşması gibi sonuçların yanı sıra, patlama alanının yakınındaki yapılara veya tünellere verilen zararların önüne geçilebilmektedir. Bu projenin sürdürülebilirlik açısından çok sayıda olumlu etkisi vardır: “30 yıl sonra en çok kullanılan teknoloji olacak. Geleneksel patlayıcılarla ilişkili şok dalgasını önleyerek ve geleneksel patlayıcıların üretiminde tipik olarak kullanılan en zararlı kimyasal bileşenlerin bazılarını ortadan kaldırarak birincil hava kirleticisi olan çok ince toz parçacıklarının, ayrıca zehirli gazların oluşmasını önlüyoruz. Teknolojimiz, geleneksel patlayıcı bulamaçların kullanımıyla her zaman az ya da çok meydana gelen toprak kirliliği olasılığını ortadan kaldırıyor”.

BKT

Bu yenilikçi teknolojinin bir diğer faydası da aynı zamanda ekonomik açıdan rekabet avantajı sağlamasıdır

Stüdyonun son konuğu, OTR sektörünün tüm değer zincirinde enerji verimliliğinin ne kadar temel olduğunu açıklayan Pietro Torassa. BKT Avrupa’nın mühendisi, farklı enerji verimliliği seviyelerinin bir ürünün derecelendirmesini nasıl etkilediğini tam olarak vurguluyor: Bu, inovasyonun üretim sürecinde alternatif gücün getirilmesiyle el ele gidebileceğinin bir işareti.

“Lastiklerimizin üretiminde yenilenebilir enerji kullanıyoruz” diyerek bu konuyu vurguluyor Torassa. – “Ancak aynı zamanda verimliliği, yük kapasitesini vb. değerlendiriyoruz. Normalde OTR sektöründe “yıldız derecelendirmesinden” bahsediyoruz, bu bir lastiğin yük taşıma kabiliyetidir. 15 yıl önce tek yıldızdık, şimdi üç yıldızız. Alternatif enerji kaynaklarının benimsenmesini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için, ulaşmak istediğiniz hedefi tanımlamanız, uygulamanızın gerçek kullanımını anlamanız gerekir, dolayısıyla bu gereksinimleri karşılamak için bir çözüm geliştirebilen ve bu çözümü entegre edebilen bir ortakla iş birliği yapmalısınız. Belirsiz hedefler ve önerilen çözümlerin gerçekte nasıl uygulandığının anlaşılmaması, müşteri ihtiyaçlarını karşılamayan ürünlerin geliştirilmesine yol açarak bunların uygulanmasını engelleyebilir”.

Global Trends OTR, BKT tarafından oluşturulan ve OTR pazarının güncel konularını keşfetmek için Haziran ayına kadar uluslararası uzmanları, operatörleri ve gazetecileri aylık olarak ağırlayacak olan web TV formatıdır. Çevresel sürdürülebilirlik ve enerji geçişini teşvik edecek önlemlerin uygulanması da Global Trends’in 20 Haziran’dan itibaren izlenebilecek bir sonraki bölümünde ele alınan konular arasında olacak.

 

 

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap