Her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün kuruluş günü olan 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü, bu yıl “Dünyayı Besle, Yeryüzünü Önemse” sloganıyla Aile Çiftçiliği’ne dikkat çekiyor. Dünya Gıda Günü kapsamında bir açıklama yapan BESD-BİR Başkanı Dr. Sait Koca; sektörde 14 bin üreticiyle birinci önceliklerinin gıda güvenliği olduğunu vurguladı.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Dr. Sait Koca, açıklamasında aile çiftçiliğinin, küresel gıda güvenliği ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu belirterek şunları söyledi: “BESD-BİR olarak 14.000’i aşkın sözleşmeli üreticimizle öncelikli konumuz gıda güvenliği. Üreticilerimizin profili ile son derece örtüşen aile çiftçiliği ise hem gelişen, hem de gelişmekte olan ülkelerde gıda üretimi sektöründe tarımın en etkin unsurlarından biridir. Aile çiftçiliği geleneksel gıda ürünlerinin korunmasına yardımcı olurken aynı zamanda dengeli beslenmeye ve dünyada tarımsal çeşitliliğin korunmasına böylece doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkıda bulunur.”
Artan ülke nüfusumuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gerekli olan hayvansal protein açığının karşılanması ve insanlarımızın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi adına ekonomik ve biyolojik değeri yüksek kanatlı etlerinin de öneminin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Sait Koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Dünya Sağlık Teşkilatı verilerine göre günümüzde 840 milyon kişi yetersiz beslenme nedeniyle fizyolojik açlık çekmekte, yetersiz beslenme eksikliği sonucu her yıl beş yaşından küçük 6 milyon çocuk hayatını kaybetmektedir. Gıda güvenliği ve beslenmenin sağlanmasının, geçim kaynaklarının iyileştirilmesinin, doğal kaynak ve çevre yönetimi açısından etkinliğin sağlanmasının hedeflendiği bu değerli yılda, biz de BESD-BİR olarak, bilgi, iletişim ve kamu bilincini artırma konusunda ve sürdürülebilirlik için oluşturulması gereken sinerjinin önemli bir parçasıyız.”
Ülkemizdeki kanatlı eti üretiminin tamamına yakınının (%95) entegrasyona sahip firmalar tarafından gerçekleştirildiğinin üstünde duran Dr. Sait Koca; “Türkiye’deki piliç eti üretiminde söz sahibi olan önde gelen firmalar, dünya standartlarında modern teknolojiler kullanıyor. Piliç eti, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzmanları tarafından denetlenen bu firmaların entegre tesislerinde, damızlık ünitesinden kuluçkahaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına, tüm süreçlerde “gıda güvenliği” ve “halk sağlığı” ilkelerine uygun biçimde, uluslararası normlar çerçevesinde üretiliyor.
Entegre firmalar güçlü bir yapıya sahip olup, dünyadaki teknolojik gelişmeleri çok yakından izleyerek süratle uygulamaya koyuyorlar. Bunun sonucu olarak da Türkiye’deki kanatlı eti üretimi; yetiştirme koşulları, kesimhane, kesim, sağlığa uygunluk vb. kriterler açısından Avrupa standartlarının üzerine çıkmıştır. Entegre firmaların sahip olduğu tesislerin birçoğu ise, diğer ülkelere göre daha yeni ve daha ileri teknolojinin kullanıldığı tesislerdir. Üretim; entegre firmaların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzmanları tarafından sürekli denetlenen tesislerinde, damızlık kümeslerinden kuluçkahaneye, hammadde üreticisinden yem fabrikasına, çiftliklerden kesimhaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına kadar ki tüm süreçlerde “Gıda Güvenliği” ilkelerine uygun olarak, uluslararası normlar çerçevesinde gerçekleştirmektedir ”dedi.
Sektörün bu konudaki ilerlemelerine de değinen Dr. Koca; “Sektör son yıllarda biyogüvenlik konusunda da çok önemli ilerlemeler kaydetmiş, ayrıca bakım ve besleme koşulları ile yem kalitesinde sürekli iyileştirmeler sağlamıştır. Bu daha sağlıklı ve kaliteli piliç ve daha iyi performans anlamına gelmekte, bu sayede maliyetler de sürekli geriye çekilmektedir. Bu durum doğal olarak tüketiciye de yansımakta, dolayısıyla tüketim de her geçen gün artmaktadır” şeklinde konuştu.