Türkiye ve Hollanda akıllı tarımda işbirliği

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Hollanda’nın tarım ve hayvancılıkta ciddi deneyimleri ve Türkiye’nin ise büyük bir yetkinliği, önemli bir iş gücü ve verimli toprakları olduğunu söyledi. Kacır, “Dolayısıyla karşılıklı faydayı gözeterek ve karşılıklı iş birliği ile bu alanlarda önemli neticeler ortaya çıkacağına ben yürekten inanıyorum” dedi. Hem sanayinin hem tarımın hem de tüm sosyal alanlardaki dijital dönüşümü çok önemsediklerini belirten Kacır, bu dijital dönüşümü milli ve özgün kaynaklarla gerçekleştirmenin çok önemli olduğunu ifade etti. Kacır, “Artık hazır çözümlerle refah artışı ve refah sağlama dönemini geride bıraktığımıza inanıyoruz. Hem üniversitelerimizin yetkinlikleri hem genç nüfusumuz hem de iş dünyamızın kazandığı küresel deneyim artık buna imkân veriyor” dedi. Hollanda ile çok yoğun iş birlikleri ve iletişim içerisinde bu işleri başarabileceklerine inandıklarını ifade eden Kacır, tarımda önemli meydan okumaların olduğunu, tatlı su kaynaklarını etkili kullanmaları gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Hali hazırda tarım arazilerinin kullanımında limitlere dayanmış durumdayız. Dolayısıyla bu arazileri etkin ve verimli şekilde kullanmalıyız ve bir yandan da küresel ısınma, iklim değişiklikleri, bambaşka sorunları peşi sıra önümüze getiriyor. Biz her ne yapıyorsak insanlık yararına sürdürülebilir bir kalkınma hedefi doğrultusunda yapmamız gerekiyor. Ben eminim bugün konuşmacılarımızdan bu konuyla ilgili çok kıymetli şeyler dinleyeceğiz. Bu programın Türkiye-Hollanda arasındaki ticari ilişkilerin kuvvetlenmesine vesile olacağına inanıyorum.”

“Türkiye’nin en fazla ihtiyacı olan şeylerin başında tarım alanında dünyadaki yenilikler geliyor”

DEİK/Türkiye-Hollanda İş Konseyi Başkanı Murat Özyeğin ise, iki ülke arasındaki ilişkilerin 400’ü aşkın süredir kesintisiz ve hep ileriye giden bir şekilde devam ettiğini belirterek, ilişkilerin kısa bir süre de olsa yaşanan inişli-çıkışlı dönem sonrası her şeyin normalleşmeye başladığını ifade etti. İş dünyalarının ikili ilişkileri durmaksızın sürdürme noktasında kararlı olduğunu ifade eden Özyeğin, “Dışişleri noktasındaki herhangi bir gelişmeye bakmaksızın bu diyaloğumuzu sürdürmeyi yeğledik. Ancak ne güzel ki tekrar büyükelçilerimizin atanması sonrası ilişkilerin tam bir normalleşmeye gitmesi noktasında bu güzel etkinlikte birlikteyiz” dedi. Özyeğin sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkiler noktasında Türkiye’nin en fazla ihtiyacı olduğu konuyu ve Hollanda’nın en ileri olduğu konuları bir noktada buluşturmaya çalıştık. Ülkemizin tarım alanında dünyadaki yeniliklerden ve akıllı üretim noktasındaki gelişmelerden haberdar olması çok kritik ve en fazla ihtiyacı olan şeylerin başında geliyor. Hollanda ise bu konuların öncüsü olarak birçok örneği barındıran, en iyi örnek, mükemmel örnek diyebileceğimiz bir noktada. Bugün burada inşallah Türk tarımına katkı sağlamak, Hollandalı firmalara da Türkiye açılımları noktasında katkı sunmak noktasında bir araya gelmiş bulunuyoruz.”

Hollanda, ABD’den sonra tarım ihracatında 2’nci sırada

Hollanda’nın İstanbul Başkonsolos Vekili Sylvia Deepen ise, endüstri ve tarımın ülkelerin lokomotif sektörlerinden olduğunu belirterek, bu sektörlerde sınırları aşan iş birliğinin önemli olduğunu söyledi. Gıda güvenliği, sürdürülebilir kaynak kullanımı, bioçeşitlilik, hayvanların ve insanların esenliği konularının önemine değinen Deepen, Hollanda’nın coğrafi açıdan küçük bir ülke olmasına rağmen tarımda büyük bir ülke olduklarını belirterek, “ABD’den sonra dünyada tarım ürünleri ihracatında en büyük ikinci ülkeyiz. Sektörün gücü inovasyondan, sürekli kendini yenilemesinden ve kendini yeniden keşfetmesinden geliyor” dedi. Küçük bir ülke oldukları için arazilerinin sınırsız olmadığını kaydeden Deepen, büyükşehirlerin çok yakınlarında bile tarım arazilerinin bulunduğunu ve hem tüketicilerin hem de ilgili denetleme kuruluşlarının tarım alanları ile ilgili sürekli gözlem yapabildiğini kaydetti.

Toplumun problemin bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmayı tercih ettiğini belirten Deepen, “Şirketler, müşterilerinin gerçekten neye ihtiyaç duyduğu konusunda önemli araştırmalar yapıyor. Fosil enerji kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerjiye yoğunlaşılması konularını önceleyen şirketler, tamamen otonom teknolojiler kullanıyor tarım ve hayvancılıkta” dedi. İnovasyonun, Hollanda’da küçük ve orta ölçekli şirketlerin kullanımına sunulduğunu belirten Deepen, bu konunun sağladığı avantajları anlattı.

DEİK/Türkiye-Hollanda İş Konseyi Başkan Yardımcısı Nurdan Erbuğ ise, bugüne kadar birçok seminerin düzenlendiğini belirterek, bugün ilk kez akıllı tarımın konuşulacağını söyledi.

Seminerin açılış konuşmalarının sonrasında gerçekleştirilen iki ayrı panelde, tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeler, Türkiye tarımında teknoloji kullanımı, mevcut durum ve yaşanan sorunlar ele alındı.

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap