Piero Torassa İle BKT’nin Merkezine Yolculuk

Dünyadaki en önemli Arazi Lastikleri üreticilerinden birisi olan BKT’de romantik mühendislerin de bulunduğunu biliyor muydunuz? Çalışan gerçek kahramanlar?

Piero Torassa, on yıldan fazladır BKT’de Saha Mühendisi, BKT Kanalı’nda lastiklerin ona göre nasıl her aracın kalbi ve ruhu olduğunu anlatıyor. Ayrıca evet, kendisi lastiklere deliler gibi aşık.

BKT dijital televizyonundan tamamına erişebileceğiniz röportajdan alınmış parçalardan bir derleme ile Piero karşımızda: https://www.bkt-network.com/inspiring-talk-with-piero-torassa-episode .

Piero, verdiğin eğitimlerde konuları teknik bir yaklaşımla ele almadığını biliyoruz, sen daha çok her şeyi oldukça basit ve doğal hale getiren bir iletişim uzmanı gibisin. Biraz kendinden bahsedebilir misin?

Teşekkürler Ann Helena, çok kibarsın. Memleketim Torino, 53 yaşındayım ve Genova Üniversitesi’nde Termofizik-Makine Mühendisliği yalıtım malzemeleri alanında eğitim gördüm. Kauçuk dahil elbette. Eğitimini aldığım şey, yaptığım iş haline geldi ve on yıldır “BKT ailesi” bünyesinde çalışıyorum.

 

Lastikler senin için ne ifade ediyor?

Yalnızca tek bir cevabımın olduğu güzel bir soru: Lastikleri seviyorum!

Lastikleri test etmek ve uygulamaları sahada, gerçek koşullarda kontrol etmek için çok seyahat ediyorum. Her lastiğin farklı bir hikayesi oluyor, bu da yeni yolculuklar ve yapılacak çok iş anlamına geliyor.

Lastikler, hayatımın oldukça önemli bir parçasını oluşturuyor. Öyle ki dışarıdayken veya ailemleyken park halindeki arabaların lastiklerinin ebatlarına bakmaktan kendimi alamıyorum. Eşim genellikle “Lütfen bırak bunu!” diyor ama zor! Yaklaşık 25 yıldır lastik endüstrisinde çalışıyorum.

Bize sıradan iş gününü anlatabilir misin?

Çok isterdim ancak anlatamam. Kabalık etmek istemem ama ben çok sayıda farklı şeyle uğraşıyorum. Her günüm bir sonrakinden farklı ve her birisi de bir şekilde özel. Yani gerçek bir rutinim yok diyebiliriz.

Öyleyse sorumu daha farklı sorayım: Neler yaptığından bahsedebilir misin? Bir Saha Mühendisinin tam olarak neler yaptığını bilmeyi çok isteriz.

Temelde kullanıldığı farklı ortamlara bağlı olarak bir lastiğin ihtiyacı olan her şeyi geliştiriyorum. Bu ortamlar içinde zirai ve endüstriyel alanlar için işlenmiş tarlalar, liman lojistiği, şantiyeler ve yoldışı taş ocakları var. Bu nedenle, burada Avrupa’da bulunan son kullanıcılarımızla görüşmek için çok seyahat ediyorum. Ayrıca her zaman satış departmanımız ve sonraki ürün geliştirmeleri için Araştırma ve Geliştirme ekibi ile temas halindeyim. Bu ekip Hindistan’da, bu yüzden oraya sıklıkla gidiyorum.

Son kullanıcıların iş yerlerine gittiğinde neler yapıyorsun?

Sahada teknik destek sağlıyorum. Ayrıca ürün ve hizmetlerimizle ilgili sahada ortaya çıkan tüm sorunlarla ilgileniyorum. Özellikle yoldışı lastiklerimiz için bir numaralı önceliğimiz, mühendislik ve teknik kapasite sağlama konusunun yönetimi.

Lastiği sen de test ediyor musun?

Elbette ancak ben buna “izleme” demeyi tercih ederim. Benim yaptığım şey, lastiklerin performansını ve ürünün kalitesini izlemek ve geliştirmek. Bu da ürünün performansına katkıda bulunan özellikle de müşterinin kullandığı koşullardaki tüm önemli faktörleri analiz ettiğim anlamına geliyor. 

Sen anlatırken her şey çok kolaymış gibi görünüyor ancak öyle olmadığını biliyorum. Seni burada BKT Kanalı’ndaki birkaç teknik eğitim oturumunda gördüm. İnsanlara bir şeyleri açıklamak konusunda oldukça rahatsın, değil mi?

Evet, öyleyim. Avrupa’da bulunan dağıtımcı ortaklarımızda çok fazla teknik eğitim veriyorum. İnsanların lastiğin yalnızca sıradan siyah, yuvarlak bir nesne olmadığını anlaması çok önemli.BKT’de her zaman şöyle deriz: “Yüksek performanslı ekipmanın temeli lastiklerdir”, ancak ben daha da ileri gidip şöyle diyorum: Zirai bir araç, lastikli yükleyici veya büyük bir yoldışı damper olması fark etmez. Lastikler her türlü aracın kalbi ve ruhudur.

Piero, söylememin sakıncası yoksa… Sen tanıştığım ilk romantik mühendissin.

İşin aslı ben lastiklerime aşığım…Her şey bir kenara, bu mesajın iletilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Devamlı arızalar, bozuk kalma süresi ve lastiklerin çok fazla değiştirilmesi; maalesef, genellikle yanlış lastik tavsiyesinin bir sonucudur.Lastik satıcılarının uygun teknik becerilere sahip olması ve müşterilerin farklı uygulamalarına göre lastikler tavsiye edebilmek için özellikle eğitilmiş olmaları gerekir. Zamanın para demek olduğunu herkes biliyor ancak bu, operatörün güvenliğiyle de yakından ilgili. Yani göz önünde bulundurulması gereken yüzlerce faktör var. Kolay değil ancak aynı zamanda çok zor da değil. Bence bu, dedikleri gibi: insan isterse her şey mümkündür.

Çok seyahat ettiğini göz önünde bulundurarak soruyorum, kaç dil biliyorsun? Ve iş yerinde hangi dili kullanıyorsun?

İtalyanca biliyorum tabii, onun dışında Almanca, İngilizce ve petit peu de français. Sunumlarımı genellikle İngilizce yapıyorum ancak Almanya bizim için son derece önemli bir pazar olduğundan Almanca yaptığım da oluyor.

Televizyonu çok sevdiğini biliyorum. Televizyon ekranlarından bir idolün var mı?

Pek yok, ancak bazı ünlüleri araştırıp mühendislik eğitimleri olduğunu görmek oldukça ilginç oluyor. Mesela, Rowan Atkinson’un (Mr. Bean), kendisini çok severim, elektrik mühendisi olduğunu biliyor muydun? Jimmy Carter, Amerika Birleşik Devletleri eski başkanının da mühendislik diploması var ve başka bir aktör, Ally Walker (Sons of Anarchy, Profiler) da biyomedikal mühendisliği mezunu.Böyle ünlü kişilere baktığımda… Güzel insanlar arasında olduğumu hissediyorum!

Peki kabul edelim, sen bir televizyon yıldızı değilsin ama “Çalışan Kahraman” olarak rol aldın.

Evet, bahsettiğin oldukça eğlenceli bir projeydi. Alman ticaret fuarı Bauma ile iş birliği gerçekleştirdik ve Çalışan Kahraman olarak adlandırılan bir mini dizi çektik. “Çalışan Kahramanımız Piero Torassa’nın hayatından bir gün.” Çok ama çok eğlenceliydi.Hikayenin odak noktası, aslında Carrara taş ocağında bir müşteri için ürettiğimiz özel bir ürünün gelişim süreciydi.Meşhur beyaz mermer ocaklarında filmi çekmeye başladık. Taşınması gereken ağır yükten ötürü bir lastik için muazzam derecede zor çalışma koşulları hakimdi. Bir mermer bloğu yaklaşık 45 ton gelir. Ayrıca dik, kaygan ve keskin eğimler olduğundan çekiş ve sabitleme olmazsa olmaz.O zaman, ekipmanda Tamamen Çelikten Yoldışı radyal lastiğimiz, EARTHMAX SR 49 takılıydı.Bu, 2* olarak sınıflandırılan bir lastikti (2 yıldız, özel yoldışı yük kapasitesi işareti). Ürünün geliştirilmesi, daha sonra, lastiğin yapısının geliştirilmesine yol açarak lastiği 3 yıldızlı ve bu kullanıma özelleştirilmiş bir hale getirdi.

Videoda sürücüyle uzunca konuştuğun kısmı gördüm.

Evet, biliyorsunuz; çok fazla cihaz, alet ve izleme ekipmanı var. Ancak operatörden veya sürücüden gelen fikirler ve geri bildirimler de en az onlar kadar önemli. Hem ekipmanın hem de lastiğin performansını operatörden daha iyi kimse bilemez. Operatör, makine ve lastik arasındaki bu simbiyozla bir bağı bulunan muhtemelen tek kişi.

Şimdi seni daha iyi tanımak için birkaç tane de kısa kişisel soru soracağım. En sevdiğin şarkıcı veya grup hangisi?

1980’lerin sonundan birçok grubu severim, gerçi şimdilerde klasik, barok ve romantik dönemden müzik dinliyorum, beni çok rahatlatıyor.

En sevdiğin şehirler nereler? Bir tane Avrupa’dan ve bir tane de dünyanın herhangi bir yerinden olabilir.

Avrupa için Roma diyebilirim, sayısız gizli hazinesiyle açık bir müze adeta. Roma’da içinize tarih çekiyorsunuz.Avrupa dışında, Birleşik Devletler’in batı kıyısındaki birkaç şehrin gerçekten büyüleyici olduğunu söyleyebilirim. San Francisco kesinlikle unutulmayacak bir yer.

En sevdiğin film?

Artık üç kızımla hangi filmi izleyeceğimize karar vermek zor oluyor. Ailedeki herkes felaket filmlerini izleyerek “rahatlamayı” sever, tabii ki en sevdiğimiz aktör Dwayne Johnson. Bana gelince, Baba üçlemesini unutmam zor.Yani 4 kadınla yaşıyorum, şartlar zor; sanırım saha mühendisi olmaktan daha zor! Şaka yapıyorum, ailemle vakit geçirmeyi seviyorum ve eve gittiğimde %100 onlarla oluyorum.

Şimdi “İlham Verici Sohbetler” programımızda mutlaka sorduğumuz son bir soru: En büyük tutkun nedir?

Yemek yapmayı ve farklı yemeklere eşlik edecek doğru şarabı seçmeyi severim. Bir de piyano çalmayı çok severim: Günün en rahatlık veren anıdır benim için, fırsat buldukça çalarım.Ve son olarak okumayı severim, gerçekliğin genellikle hayal gücüyle ve inançlarla karıştığı özellikle Haçlı Seferleri, Orta Çağ zamanlarında geçen kitapları severim. Modern post-dijital çağdan nasıl da farklı!

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap