Dünya’da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz

Bayraktar, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bal arılarının bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile ekosistemin devamlılığını sağladığını, arılar olmadan ekosistemin olamayacağını belirtti. Ülkemizde arıcılığın, çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin yanı sıra, köylerimizde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır. Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de yatırım tutarı düşük kalması ve yatırım için gerekli tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır.

Arıcılık aynı zamanda insanımıza bal, polen gibi sağlıklı ürünler sağlayan bunun yanı sıra ihracatta da önemli getirisi olabilecek potansiyeli bulunan bir faaliyettir.

Ülkemiz doğal yapı ve nektar kaynakları bakımından çok zengindir. Büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Ülkemizin topoğrafik yapısından kaynaklanan farklı yükseltilerin bulunması, değişik iklim bölgelerine sahip olması, sanayi ve yerleşim yerlerinde uzak, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım alanlarının, mera ve çayırlıkların fazlalığı Türkiye’ye arıcılık bakımından büyük avantajlar sağlamaktadır.

Türkiye, bitki çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Çeşitlilik içinde arıcılık açısından önem arz eden bir diğer olay da ülkemiz bitki örtüsünde, yalnızca belirli bölgede yetişebilen, yöreye özgü, endemik bitkilerin oranının yüzde 30’un üzerinde olmasıdır.”

-Dünya bal üretiminde ikinci sıradayız-

Bayraktar, 1,5 milyon tondan fazla dünya bal üretiminin yüzde 30,6’sını Çin’in ürettiğini, Türkiye’nin, Çin’in ardından yüzde 6,85’lik pay ile ikinci sırada bulunduğunu, ülkemizi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya’nın izlediğini bildirdi.

-Kovan başı verim çok düşük-

 2016 verilerine göre ülkemizde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 84 bin 47 olduğunu, 7 milyon 900 bin 364 kovanda 105 bin 727 ton bal üretildiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükselmiştir. Buna karşın, hala kovan başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin’de bu rakamın, 50,1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülmektedir.

-2,2 milyar dolarlık dünya bal ihraç pazarından yüzde 1,1 pay alıyoruz-

Dünya bal ihraç pazarının 2,2 milyar dolar olduğunu belirten Bayraktar, dünya üretiminde ikinci sırada yer alan bir ülkenin bu pazardan yüzde 1,1 pay almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bayraktar, “ihracat bakıldığında yüzde 12,9 ile Çin ilk sırayı alıyor, bunu yüzde 8,95 ile Yeni Zelanda, yüzde 7,31 ile de Arjantin izliyor. Biz ürettiğimizin sadece yüzde 3,4’ünü ihraç ediyoruz. Bunu mutlaka artırmamız, ihracatta da ilk sıralarda yer almamız lazım” dedi.

-Dünya’da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz-

Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 3 bin 623 tonda (14,9 milyon dolar) kalmasının potansiyelimize göre çok az olduğunu ifade eden Bayraktar; açıklamasında, “dünyada 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz ama bu ihracatın yüzde 81’ini ABD, Almanya ve Suudi Arabistan’a yapıyoruz. Diğer ülkelerdeki pazar paylarımızı artırmamız elzemdir. Bal ihracatımızda ilk sırayı yüzde 36,75 ile ABD almakta, bunu yüzde 36,5 ile Almanya, yüzde 7,73 ile de Suudi Arabistan izlemektedir” bilgisini verdi.

Bunları da beğenebilirsin
yorum Yap