1. Soya Üretimi
Ülkemize 1930’lu yıllarda giren soya bitkisinin asıl vatanı Çin ve Kore gibi Uzakdoğu ülkeleridir. Dünya gıda ihtiyacını karşılamada ilk sıralarda bulunur. Yağı, unu ve küspesi ayrı ayrı alanlarda kullanılmaktadır. Protein bakımından zengin olması sebebiyle gıda sanayisinde çokça kullanılmaktadır. Sadece tohum halinde %40’tan fazla protein, %20 civarı ise yağ bulunmaktadır. Dünyada yağ tüketimi olarak ilk sırada bulunan soya, yem sanayisinde de en fazla kullanılan ham madde olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sağlık açısından sıkça tavsiye edilen soyanın, insan vücudunda özellikle kanser ve kalp hastalıklarına karşı direnç oluşturduğu bilinmektedir.
Soyanın kullanım alanı oldukça geniştir. Sütü, peyniri, dondurması, unu ve eti üretilmekte olup, gelişmiş ülkelerde yüksek bir pazar payına sahiptir. Hatta soyadan benzin, mürekkep ve mum bile imal edilmektedir. Ülkemizde en azından gıda sanayisinde öncelikli olarak kullanılacağı öngörülmektedir.
Ülkemizde sadece tüketim için değil, aynı zamanda ihraç edilmek için yetiştirilecek ürünler arasında girmiştir. 2015 ithalat verilerine göre 17.593 ton ithal edilmiş olan soyanın 2016 yılında kendini 10’a katladığı ve 174.218 ton rakamına ulaştığı görülmektedir. Bu da ülkemizde soyaya olan talebin katlanarak arttığını gösteren bir tablodur.
Soya, ülkemizde farklı mevsim koşullarına genel itibariyle uyum sağlayabilen bir bitkidir. Mayıs ve Eylül arasında, sıcaklığın 25°C olduğu ortamlarda yetiştirilmesi verimi artıracaktır. Ayrıca toplamda 600 mm civarı su ihtiyacı olması sebebiyle yağışlı ve sulak bölgelerde tercih edilmesi öngörülmektedir.
2. Bıldırcın Yumurtası
Bıldırcın yetiştiriciliği ve bıldırcın yumurtası üretimi, az sermaye ile çok kazanç sağlayan bir iş olması nedeniyle son yılların trendi arasına girmiş ve 2017 yılında da tercih edilen bir yatırım olarak göze çarpmaktadır.
Bıldırcın, bakımı zor olmayan ve büyük alanlar istemeyen bir kuş türüdür. Bıldırcın yetiştiriciliği için özel olarak tasarlanmış kümesler yoluyla daha basitleştirilerek yatırımcıların iştahını kabartmaktadır.
Bıldırcın yetiştiriciliğine başlamayı teşvik eden birçok neden bulunmaktadır. Başta bıldırcının ayda yaklaşık 24 yumurta vermesi oldukça karlı bir yatırım olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bıldırcının çevre şartlarına kolay uyum sağlaması, hemen hastalanmaması, 6 hafta içinde yumurta vermeye başlaması, etinin benzerlerine göre kolesterol içermemesi ve oldukça yüksek bir protein değerine sahip olması bunlardan birkaçıdır.
3. Siyah Pirinç
Dünyada gerek daha sağlıklı olması gerekse düşük kalori değeri sebebiyle gittikçe kendine daha çok yer edinen siyah pirincin, Türkiye’de de yakın bir gelecekte hem iç piyasa hem de dış pazar için tercih edilir bir ürün olacağı öngörülmektedir.
Siyah pirincin tercih edilmesi için birçok sebep bulunmaktadır. Öncelikle sağlık açısından ele alındığında kandaki şeker miktarını yükseltmemesi, çölyak hastaları için daha sağlıklı bir gıda olması, beyaz pirince göre daha düşük kalori içermesi ve ince kabuklarının yüksek vitamin değerine sahip olması gibi durumlar öne çıkmaktadır.
Ayrıca siyah pirincin yağından elde edilen bazı maddeler Hindistan ve Çin gibi ülkelerde halk hekimliğinin etkili ilaçları arasında bulunmaktadır. Ayrıca modern tıbbın da siyah pirinci bu açıdan incelemeye aldığı bilinmektedir.
Yetiştirilmesi ve hasat edilmesi oldukça kolay olan siyah pirinç öngörü sahibi yatırımcıları beklemektedir. Yakın zamanda sağlığa katkısı sebebiyle yaygınlaşacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
4. İstiridye-Porçini Mantarı
Türkiye’de birçok mantar türü bulunmaktadır. Mantar üretimi hem kolaylığı hem de getirisinin yüksek olması sebebiyle tercih edilmektedir. Geçmişten beri mantar tüketim alışkanlığının yanında son yıllarda birkaç mantar türü de ortaya çıkmıştır. Bunlar İstiridye ve Porçini mantarlarıdır.
İstiridye Mantarı
Doğadaki en zehirsiz mantar olan bu tür ülkemizde büyük şehirlerde tanınmaktadır. Hem doğada yetişmekte hem de kültür ortamında yetiştirilmektedir.
Sonbahar itibariyle, yüksek nem ve kuluçka döneminde karanlık ortam isteyen istiridye mantarı, kuluçka sonrası dönemde günde yaklaşık 6 saat floresan ışığı istemektedir.
Birçok kanser türünün tedavisinde yararlanıldığı belirtilen istiridye mantarının, doğal antibiyotik özelliği barındırdığı belirtilmektedir.
Porçinin Mantarı
Porçini mantarı ismini İtalyan aşçılardan almıştır. İtalya yemeklerinde bolca kullanılan bu mantar türü, yapısı gereği taze olarak bulunması zor bir mantardır. Bu sebeple, maliyeti düşük olmakla birlikte getirdiği kazanç oldukça tatmin edicidir. Genel olarak orman içinde, ağaç altlarında bulunur.
Anavatanı İtalya olsa da ülkemizde de yetişmektedir. Sıcaklığın 15 derece civarında olduğu, nemli ortamlarda verimli olur. Ortalama 8-12 hafta arasında istenen büyüklüğe ulaşır. Olgun zamanlarında 1 kg’a kadar ulaşabilir.
5. Mısır
Mısır, ülkemizde 250’den fazla kullanım alanı olan, gıda ve yem sektörü için stratejik, ülkenin birçok yöresinde yetiştirilen tahıl grubuna ait bir tarım ürünüdür.
2015 yılında 52.035 ton ithalat ile 2. sırada, 2016 yılında ise 31.154 ton ile ithalatta 4. sırada yer bulmuştur. Son ithalat verilerine göre her ne kadar ülkemizde çok yetiştirilen bir ürün olsa da hala ülke içi talebi karşılayamayan bir üretim söz konusudur. Hatta bu sene mısır rekoltesinde ciddi bir artış beklenmektedir. Bu durum, mısır üreticileri ve hedefi olan yatırımcılar için iştah kabartıcı olmaktadır.
“Müşterisi hazır” ürünlerden birisi olan mısır; nişasta, yem, yağ ve nişasta bazlı şeker sanayicisi için vazgeçilmez bir durumdadır. Birçok tarım ürünü alıcı bulmakta zorlanırken sanayicinin talebi nedeniyle mısırın, alım garantili bir ürün olduğu görülmektedir.
Mısır, sulama ihtiyacı yüksek olan bir tarım ürünüdür. Bu sebeple, yağışın bol olduğu bölgelerde veya sulak arazilerde yetiştirilmesi tavsiye edilmektedir. DEKALB bu konuda yıllardır süren araştırmalarıyla üreticiye destek olmakta, internet sitesinde yayınladığı yararlı bilgilerle kaynak konumunda yer almaktadır. Ayrıca mısırda tam verim alabilmek için kaliteli mısır tohumu kullanmak gerekmektedir. Her mısır tohumu bambaşka sonuçlar verebilmektedir. Bu nedenle tohum almadan önce mutlaka tohum çeşitleri hakkında detaylı bilgi edininiz.
